-
Alışveriş sepetiniz boş!
Gayet aydınlatıcı ve açıklayıcı olmuş teşekkürler.
MARKALAŞMA ÇALIŞMALARI: Yeşil Çubuk Gıda ve Turşu Evi olarak marka ve markalaşma kavramının oldukça eski bir tarihçesi olduğu ve tüm tüketim ürünlerinin tarihsel sürecinde bir yeri olduğu söylenebilir. Markalaşma bir ürünün yapıldığı yer ve kimin tarafından yapıldığı gibi künye özelliklerini karşılamak amacı ile işlevsel bir öneme sahiptir. Dolayısıyla markalaşma, ürünün yapıldığı andan tüketicinin eline ulaştığı ana dek doğabilecek sorunlarda, çözüm amacı ile bir muhatap bulmak için gidilen bir yoldur. Markalaşmak, muhattabiyet ilişkisinin ürünlerin üzerinde belirleyici işaretler sayesinde kurulmasıdır(Kavaratzis ve Ashwort, 2006). Her dönemde varlığını sürdüren marka kavramı özellikle küreselleşme sonrası önemini arttırmıştır. Küreselleşme sonrasında marka kavramının önceki dönemlere oranla daha önemli olmasının sebebi hitap edilen kitlenin daha geniş olması ve marka sahiplerinin küreselleşme sebebi ile ortaya çıkan teknolojik gelişmelerden faydalanarak varlıklarını dünyanın her yerinde gösterebilmeleridir.
Markalaşma sürecinde semboller ve buna bağlı olarak markanın edindiği logo oldukça önemlidir çünkü marka ile ilişkilendirilen sembol ve logo, tüketici profilinin zihninde yarattığı ürün imajını belirlemektedir. Marka kavramı genel olarak tıpatıp benzer ürünlerden ayırt edilebilmek amacı ile ortaya çıkmıştır ve marka kimliği için tercih edilecek olan renkler de bu ayrımı fark edilir ölçüde etkileyecek bir unsurdur (Uztuğ, 2005). Ürün kendisine benzeyen ve aynı işlevi gören birçok ürün ile yatay ve dikey bir yarış içerisine girmektedir ve kendini bu anlamda farklı kılacak unsur da onun sahip olduğu marka olacaktır. Dolayısıyla, başarılı ve güçlü bir marka yaratmanın ön koşulu, markanın rakiplerinden farklılaşmasıdır.
Çubuk’ta turşuculuk sektöründeki gelişimin devam etmesi ve ulusal/uluslararası pazarda önemli bir yere gelmesi için gereken kurumsal kimlik çalışmaları da proje kapsamında yapılmıştır. Çubuk Belediyesi tarafından alınan coğrafi işaretin daha fazla faydasını görmek adına Çubuk Turşusunun markalaşması çok önemli bir unsurdur. Coğrafi işaretler bir ürünün kalitesi, saygınlığı ve özellikle coğrafi menşei konusunda tüketiciyi bilgilendirmeyi öncelikli görev olarak tanımlayan fikri bir mülkiyet hakkı düzenlemesidir. Bu fikri mülkiyet hakkı, üretildiği yöre ile sıkı bir bağı olan tarımsal zanaat ürünlerini, endüstriyel taklitlerine ve özgünlüklerinin kaybolmasına karşı korumak için bir araç olarak kullanılmaktadır. Farklı bölgelerde üretilmesine rağmen birçok turşu ürününün satışında “Çubuk Turşusu” isim olarak kullanılmaktadır. Gerçek Çubuk Turşusunu benzerlerinden ayıran bir işaret veya bir sembole ihtiyaç vardır. Çubuk Turşusu kendi içinde marka değerine sahip olmuştur ve bu kendiliğinden oluşan durumu avantaja çevirmek için ayırıcı işaret veya sembol kullanmak gerekmektedir. Logo ile Çubuk Turşusu markasını benzerlerin oluşturduğu ürün yığını içerisinden çıkararak hak ettiği değeri bulması sağlanmalıdır.
Proje kapsamında Çubuk turşularının yöresel değerini ve farkını ön plana çıkaracak “Çubuk Turşusu” adı altında kurumsal bir kimlik oluşturulmuştur. Çubuk Turşusu için yapılan anketler ve odak grup toplantılarında ortaya çıkan fikirler doğrultusunda logo çalışmaları yapılmıştır. 6 örnekten oluşan grafik çalışmaları değerlendirmeye alınmış ve proje kapsamında gerçekleşen çalıştay da ilgili paydaşların beğenisine sunulmuştur. 6 örnek çalışmadan en fazla beğenilen logo için paydaşların görüşleri alınarak tasarımın yenilenmesi sağlanmıştır. Ulusal ve uluslararası festivallerde de kullanılmak üzere tasarlanan logoda Çubuk Turşusu’nun farkı ve yöreye özgü imalatını vurgulayan semboller kullanılmıştır. Festival dışında ambalajlamada Turşu Kooperatifine üye, dileyen her turşu imalatçısının logoyu kullanması sağlanacaktır. Böylece, sadece Çubuk’ta yetiştirilen hammaddeden üretilen turşular iç ve dış pazarda ayrışacak ve diğer bölgelere ait olmasına rağmen Çubuk Turşusu adını kullanan imalatların önüne geçilebilecektir. Ortaya çıkan logo Çubuk Turşusunun mevcut sahip olduğu ün ile birleşerek akılda kalan ve tam olarak ürünün farkını anlatan, ayırt edici bir tasarım olarak kurgulanmıştır.
Proje kapsamında gerçekleştirilen markalaşma çalışmaları ile tüm turşu üreticilerince kullanılacak bir logo ve kurumsal kimlik oluşturulması mümkün olmuştur. Bundan sonra, tüm üreticilerin bu kurumsal kimliği kullanarak ambalajlama yapmasının sağlanması, kurumsal kimliğe uygun olarak tanıtım materyalleri oluşturulması ve görsel uyum sağlanması sağlanacaktır. Çubuklu üreticilerin ortak kimlik üzerinden çalışmasını takiben başka illerde Çubuk Turşusu adı kullanılarak üretim yapılmasının önüne geçmek üzere coğrafi işaret kullanılarak gereken girişimlerde bulunulacak ve orta vadede ülke çapında tanınan ve taklit edilmeyen bir ürün ortaya çıkarılmış olacaktır.
SONUÇ: Turşuculuk sektörünün bugüne kadar kat ettiği mesafe boyunca sarf edilen emeklerin çok daha fazlası sektörün geleceğini kurmak için sarf edilmelidir. Bu çalışmaları sektörün değer zinciri içerisindeki tüm aktörlerden ve tüm paydaşlardan gelecek katkılarla mümkün olacaktır. Çünkü uzun vadeli ve kalıcı bir gelişim için tüm aşamalardaki sorunların elimine edilmesi ve verimli bir işbirliğinin sağlanması şarttır.
Turşuculuk sektörü birçok ticari işletmenin hayal edemeyeceği bir taleple karşı karşıyadır. Neredeyse tüm üreticiler, stok eritme sorunları olmadığını; tam aksine üretimlerinin talebi karşılayamadığını ifade etmiştir. Ancak bu talebin cevaplanamaması Çubuk dışındaki rakiplerin sanayi tipi turşu üretim “Çubuk Turşusu” ibaresiyle satış yapabilmesine yol açmaktadır. Dolayısıyla, serbest piyasa koşullarının geçerli olduğu bir ekonomide, Çubuklu üreticilerin kapasitelerini artırarak talebi cevaplamanın yollarını bulması gerekmektedir.
Çubuk İlçesi Hakkında: Kırsal yaşamda geçim kaynağı genellikle hayvancılık ve tarım faaliyetleri ile sağlanmaktadır. Son yıllarda iklim değişimi ve çeşitli yerel nedenlerden dolayı hayvancılık ve tarım faaliyetleri azalmakta, birçok insan geçim kaynaklarını kaybetmektedir. Geçim sıkıntısı yaşayan halk çözümü il merkezlerine göç ederek bulmaya çalışmaktadır. Kırsal alanlarda nüfusun azalması il merkezlerinde ise nüfus yoğunluğunun artması birçok sosyolojik soruna neden olmaktadır. Örneğin, il merkezlerinin kalabalıklaşmasıyla toplumsal huzur azalmakta, işsizlik sorunu birbirini etkileyen birçok problem doğurmaktadır. Kırsal kesimin dış göç vermemesi, yaşadıkları bölgede bulunan ekonomik faaliyetlere katılımlarının sağlanmasına bağlıdır. Tarım ve hayvancılık dışında her bölgenin kendine ait yöresel değerleri-ürünleri ve bu ürünlerin ortaya çıkmasındaki her aşama bir istihdam kaynağı olarak değerlendirilmelidir.
Ankara İline bağlı Çubuk İlçesinde de hayvancılık ve tarım önemli geçim kaynaklarıdır. Ancak, son yıllarda Esenboğa Havalimanı’na yayılan koku sebebiyle ilçede hayvancılık faaliyetlerinin kontrol altına alınması bir devlet politikası olarak ortaya çıkmıştır. Aynı şekilde tarım faaliyetleri de hayvansal gübrelemenin azaltılması söz konusu olduğu için cazibesini yitirmekte ve geçim kaynakları azalan halk işsiz kalmaktadır.
Çubuk Belediyesi tarafından hazırlanan ve Ankara Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen “Çubuk Turşuculuk Sektörü İstihdam Analizi” projesi ile Çubuk’ta önemli bir ekonomik değer olan turşuculuk sektörünün potansiyelini ve karşılaştığı sorunları ortaya çıkarmak hedeflenmiştir. Proje ile Çubuk’ta mevcut çalışabilir işgücünün niteliklerinden, turşuculuk sektörünün ihtiyaç duyduğu işgücünün niteliklerine kadar birçok verinin toplanması ve analiz edilmesi sağlanmıştır. Ayrıca, ilçe için önemli bir ekonomik aktivite alanı olan Turşuculuk sektörünün dünü, bugünü ve geleceğine dair çalışmalar yürüterek gösterge niteliğinde bir yol haritası çıkarılması amaçlanmıştır. Böylece, turşuculuk sektörünün daha da gelişmesi ve hem Çubuk, hem Ankara için önemli bir istihdam ve gelir kapısı olmasını sağlamaya katkı yapılması hedeflenmiştir. Bu sayede Çubuk’tan işsizlik nedeniyle göç etmek zorunda kalan veya ilçede kalan ancak gelir kaynakları kısıtlı olan halkın alternatif iş imkânı elde etmelerine de fırsat vermek mümkün olacaktır.
Şubat-Mayıs 2015 tarihleri arasında gerçekleşen proje kapsamında literatür taramasından sonra anket, odak grup toplantıları ve çalıştay olmak üzere saha çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Turşuculuk sektör temsilcileri ve ilçe halkına yapılan anketler neticesinde, sektörün ihtiyaç duyduğu işgücünün nitelikleri, mevcut işgücünde yaşanan sorunların ve ilçe halkında çalışabilir işgücünü oluşturan kesimin nitelikleri belirlenmiştir. Odak grup toplantıları hammadde imalatçıları (çiftçiler), turşu imalatçıları ve yöneticilerin katılımıyla gerçekleşmiş ve toplam 5 toplantıda kümülatif olarak 60 paydaşın katılımı sağlanmış ve turşuculuk sektörünün sorunları ve işgücünün genel durumu hakkında veriler elde edilmiştir. Son olarak yapılan çalıştaya ise sektör temsilcileri ve birçok ilgili paydaş katılarak farklı perspektiflerden sorunların ve önerilerin ortaya çıkması sağlanmıştır.
ÇUBUK: Çubuk, ovaya ve içinden geçen çaya adını veren bir yerleşim merkezidir. Türklerin Anadolu’ya hâkim oldukları dönemde kurulan yerleşim yeri, Ankara’nın kuzey doğusunda Karadeniz bölgesinin geçiş kuşağında yer alır. Adını kurulduğu yerin yeşil olmasından almıştır. Çubuk, Ankara savaşı ile birlikte tarihi önem kazanmış bir ilçedir.
İlk ve orta çağdan itibaren Kral ve İpek yolu güzergâhında bulunan ilçe toprakları, tarihi gelişim sürecinde, ister yerleşme, ister ekonomik faaliyetleri ile bazen hızlanan, bazen yavaşlayan dönemleri yaşayarak günümüze gelmiştir. Orta Anadolu bölgesinin geçiş kuşağında bulunan ilçemiz, Çubuk Ovası ve Çubuk Çayının suladığı topraklar, dünden bugüne yerleşmenin yoğunlaştığı tarım alanlarıdır. Ankara’nın fethedilmesinden sonra kurulduğu tahmin edilen ilçe yerleşim alanı, tarih içinde Hattiler, Hititler, Frigyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır. Bıraktıkları tarihi kalıntı ve izler; bu uygarlıkların kültür ve medeniyetlerini günümüze ulaştırmıştır.
Çubuk ve çevresinde ilk yerleşen Türk boyları genellikle harabe ve yüksek yerleri seçerek yeni iskan merkezleri kurmuşlardır. Bu nedenle bölgede Roma ve Bizans dönemi izlerine rastlanır. Çubuk’ta Balıkhisar köyündeki kalıntılar, Camili ve Çat Köy’deki kale ve kalıntıları, Güldarpı köyünde yapılan kazılarda bulunan mermer aslan heykeli ve Yakup Derviş köyündeki mezar kalıntıları Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılardır.
Çubuk’a yerleşen ilk erenler, Ankara ve çevresinin Türkleşmesinde, yurt olmasında öncü olmuşlardır. İlçe ve Ankara çevresi 1354 yılında Osmanlı hâkimiyetine katılmıştır. Osmanlı kaynaklarında Çubuk Bazarı veya Çubukabad yerleşim yeri olarak geçer. Abad: mamur, şen ve bayındır anlamına gelir. Evliya Çelebi 17. yüzyılda doğudan batıya doğru yaptığı seferi anlatırken Çubuk ovasını 10 gün boyunca gezdiğini ve yörenin 150 akçelik kaza, 7 nahiye ve 70 köyden oluştuğunu belirtmektedir.
Çubuk 1902 yılında kaza olmuş, 1907 yılında Ankara’ya bağlı nahiyeye dönüştürülmüştür. 21 Ekim 1920’de TBMM başkanı Mustafa Kemal Paşa ve bakanlar kurulu imzasıyla tekrar kazaya dönüştürülen Çubuk’ta bulunan Ravlı (Akyurt ) ve Sirkeli köyleri nahiye yapılmıştır. 1990 yılında Akyurt Çubuk’tan ayrılarak ilçeye dönüştürülmüş, 2005 yılında alınan kararla da Ankara Büyükşehir sınırları içerisinde yer almaya başlamıştır. Bugün Ankara iline bağlı 25 ilçeden birisi olup, Ankara il merkezinin 40 km kuzeyinde yer almaktadır.
İç Anadolu Bölgesinin Yukarı Sakarya Bölümünde yer alan Çubuk ilçesi, kuzeyden Çankırı iline bağlı Şabanözü ve Orta ilçeleri, batıdan Ankara iline bağlı Kızılcahamam ve Kazan ilçeleri, doğudan ise Kalecik ve Akyurt ilçeleri ile çevrilidir. Güneyinde ise Ankara merkezinde yer alan Keçiören ve Yenimahalle ilçeleri bulunur.
Çubuk İlçesi, Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesinin geçiş alanını oluşturan; Köroğlu dağlarının güney uzantıları arasında kalan ova ve platoluk bir sahadan oluşmaktadır. Ankara ilinin kuzeydoğusunda yer alan bu saha; bugün her ne kadar dağ olarak ifade edilse de aşınarak birer aşınım yüzeyi veya birer yüksek plato özeliğinde olan kütlelerle çevrilidir. Günümüzde köy veya beldelerin bulunduğu bu platolar aynı zamanda birer yayla özelliği taşımaktadır. Ortalama yükseklikleri 1400 metreyi bulan birer yüksek plato özelliğindeki Karyağdıve Mire dağları İlçenin batısını oluştururken, Işık dağı ve Aydos Dağı 1500 metreyi geçen yükseltisiyle ilçeyi kuzeyden kuşatır. İlçe merkezine 28 km. uzaklıkta bulunan ve bir heyelan set gölü olan Karagöl’ün de bulunduğu Aydos yaylası üzerinde, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e ait bir çiftlik de yer almaktadır. İlçenin doğusunda ise 1900 metreye ulaşan İdris Dağı ile Karbasan Dağı yer alır. Bu yükseltiler arasında, Kuzeydoğu- Güneybatı doğrultusunda uzanan, adını ilçeye de veren Çubuk ovası 20 km. uzunluğu ve 15 km. ye varan genişliği ile geniş bir alanı kaplamaktadır. Eski bir jeosenklinal özelliğindeki Çubuk ovası sonra gerçekleşen kırılma sonucunda bir çöküntü hendeğine dönüşmüştür. Bugün ilçenin aktif deprem kuşağı üzerinde bulunmasının temel nedeni de budur. Taşıdığı alüvyonlarla bu çöküntü hendeğini, verimli bir ovaya dönüştüren Çubuk Çayı, uzun süre ilçeye hayat vermiş, Çubuk ilçesinin yeşil çubuk adıyla anılmasını sağlamıştır. Ankara’nın su ihtiyacının karşılanması için ovanın güney ve kuzey uçlarında bulunan iki boğaz üzerine Çubuk I ve Çubuk II barajları yapılmıştır.
İlçede ekonomik faaliyetlerin başında tarım ve hayvancılık gelir. Son dönemlerde sanayi sektöründe de gelişmeler mevcuttur. Ekilidikili tarım alanları içerisinde sebze ve meyveler fazla yer tutmaktadır. Ankara ili içerisinde salatalık ve vişne üretiminde oldukça önemli bir paya sahiptir. İlçede Turşu ve Vişne Festivalleri yapılmaktadır.
Bu raporun önceki kısımlarında ve bir sonraki bölümde yer alan yol haritasında da gözlenebileceği gibi, sektörün en öncelikli talebi daha büyük üretim alanlarına kavuşmaktır. Bu konuyu çözüme kavuşturmak için Çubuk Belediyesi gereken girişimlere başlamıştır. Yapılan çalışmalar Çubuk’ta bir Organize Sanayi Bölgesi kurulmasına odaklanmaktadır ve bugün itibariyle uygun arazi bulunması durumunda bu bölgenin hızla kuruluş sürecine geçebileceği anlaşılmıştır.
Üretim alanlarının genişletmesi yanında sektörün kar marjını ve sağladığı istihdamı artıracak tedbirlerin de hayata geçirmesi gerekmektedir. Mevcut durumda satış miktarlarının büyüklüğü ve mevcut kar marjları işletmelerin karlılıklarını düşüren veya gelecekte sıkıntıya yol açabilecek sorunlara yönelmemesi sonucunu doğurmaktadır. Ancak, serbest rekabet ortamında atalete kapılmak bir işletmenin yapabileceği en kritik hatadır. Turşuculuk sektörünün uzun vadede ülkemizin ve hatta bölgemizin marka değeri haline gelebilmesi için bazı firmaların büyümesi ve ekosistemlerini yönlendirmesi gerekmektedir. Bunun için de operasyonel konuların çözüme kavuşturulması yanında firmaların orta ve uzun vadeli planlar yaparak bunları uygulamaya koyması gerekmektedir.
Öte yandan, Çubuk’un istihdam piyasası çözümü kolay olmayan sorunlar içermektedir. Eğitimli kişilere yönelik imkanlarının darlığı sebebiyle bunlar İlçe dışına göç etmekte, kalan bireyler mesleki yetkinlikler açısından nispeten zayıf iş gücünü oluşturmaktadır. Bu da İlçede ihtisaslaşmış ticari işletmelerin kurulmasını zorlaştıran bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, Çubuktaki işsizlerin kayda değer bir kısmının herhangi bir mesleki uzmanlığa sahip olmaması ilçedeki işletmelerin uzman iş gücüne erişimini kısıtlamakta ve rekabet dezavantajına uğramalarına yol açmaktadır. Bu bağlamda Çubuk Belediye’since İŞKUR ile işbirliği içerisinde başlatılan mesleki eğitim kurslarının devamının sağlanması çok önemli bir başlangıç olarak görülmekte ve firmaların ihtiyaç duyduğu meslek dallarına yönelik eğitimlerin de sağlanmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Son olarak, bu projenin ve araştırma raporunun kurumların yetki ve görev alanı sebebiyle gösterge nitelikli bir çalışma olduğu belirtilmelidir. Çubuk Belediyesi, Proje iştirakçisi Kooperatif veya Ankara Kalkınma Ajansı ticari işletmeleri düzenleme veya denetleme konularında çok kısıtlı yetki ve sorumluluk alanına sahiptir. Bu kurumlar Çubuk ve Ankara için önemli bir değer olan Çubuk Turşusu’nun potansiyelinin son noktasına erişmesini sağlamak hedefiyle bu araştırmanın hayata geçmesini sağlamıştır. Çıkarılan yol haritası ve saha çalışmalarının sektörün gelişimine katkı sağlaması için tüm paydaşların uyumlu biçimde hareket etmesi gerekecektir.
Dünyaca ünlü meşhur Çubuk Turşularından online almak için aşağıdaki markalara tıklayınız.